KARAGÖZ ÎLE HACİVAT

(Hacivat, Karagöz'ün evinin önüne gelir.)

HACİVAT- Efendim, bana sözü düzgün, hoş sohbetli, dili tatlı mı tatlı...

KARAGÖZ-  Hoş geldin işkembe suratlı!

HACİVAT- Sözümü kesip söylediklerimi ters anlıyorsun. Sonra bir­birimizi kırıyoruz.

KARAGÖZ- Yo, ben  berbere gidiyorum.

HACİVAT- Berberi de nereden çıkardın? Bak yine yanlış anladın. Hem senin dilin de dönmüyor. Gel seninle dil alıştırması yapalım.

KARAGÖZ-Yapalım.

HACİVAT- İyi dinle. Şimdi başlıyorum. "Bir insan söz söylemeli, ama saçmalamamalı." Şimdi söylediğimi tekrarla.

KARAGÖZ- Bir insan söz söylemeli ama saçmalama ... lama ... mamamalı mı?

HACİVAT- Söyleyemiyorsun, Karagözüm ! Dur, bir başka tekerle -meyi deneyelim.

Şu karşıda bir kuru dal,

Dala konmuş kırk kartal,

Kartal kalkar dal tartar

Dal tartar.  kartal kalkar.

KARAGÖZ- Yahu nereden buluyorsun bu saçma sapan sözleri?

HACİVAT- Karagöz'üm bu tekerlemeler saçma sapan değildir. İn­sanın dilini çözer...

KARAGÖZ- Benim dilim bağlı mı ki çözülsün?

HACİVAT- Yani konuşmanı, sözcükleri söyleyiş ve seslendirişini geliştirir. Dil alıştırmaları yerine geçer. Çalışırsan başarırsın...

KARAGÖZ- Çalışırsam başarırım ha?

HACİVAT- Elbette. çalışmakla her güçlüğün üstesinden gelir­sin.

KARAGÖZ- Seni gidi köftehor. Bak, bunu iyi dedin, ben gidip biraz çalışayım bari...                           

                                            Olcay GÖÇMEN

                                                            Karagöz Hacivat (Kısaltılmıştır)