Diyabet Nedir? Çocuklarda Diyabet Hastalığı ve Belirtileri


REKLAMLAR




Ekleyen: soruca | Okunma Sayısı: 3003

Diabet insülin ile ilgili bir problemden kaynaklanan bir hastalıktır. Problem vücudun hiç insülin üretmemesi, yeterli düzeyde insülin üretememesi veya insülini tam anlamıyla kullanamamasıdından kaynaklanır.
İnsülin pankreasta üretilen ve kan şekerini düzenleyen bir hormondur. Vücudunuzdaki hücreleri küçük birer makine olarak düşünün.Bütün makinalar işleyebilmek için yakıt almak zorundadırlar.İşte yediğimiz yiyeceklerle aldığımız karbonhidrat protein ve yağlar vücutta dönüşüme uğrayarak hücreleri çalıştıracak yakıt haline dönüşürler.Hücreler tarafından kullanılan esas yakıt basit şeker olarak adlandırılan glukozdur. Hücreler büyümek ve fonksiyonlarını yürütmek için gerekli enerjiyi glukozu kullanarak üretirler.
İşte hücrelerin yakıtı olan kandaki glukozun hücrelere geçebilmesini ve hücrelerin bunu yakarak enerji üretebilmesini İnsülin sağlar.İnsülin kan dolaşımı boyunca glukoza eşlık eder ve hücrelerin kilidini açarak glukozun içeriye girmesini sağlar. Eğer vücut yeterli insülin üretemezse hücreler glukozu kandan alıp enerjiye çeviremezler ve kullanılmayan glukoz kanda yüksek seviyelere ulaşır.Kullanılmayan glukoz karaciğer ve kas hücrelerinde glikojen olarak depolanır.Yemek aralarında kandaki şeker oranı düştüğünde karaciğerde depolanmış olan glikojen glukoza dönüşerek kana verilir.
Diabetlilerde insülinle ilgili problem yüzünden glukoz hücrelere giremez. Kullanılamayan glukoz kanda birikir ve hiperglisemi olarak adlandırılan tabloyu oluşturur. 
Diabet hiçbir belirti vermeden uzun yıllar boyunca sinsice ilerleyebilir.Tanı konduğu zaman oluşabilecek zararları önlemek için çok geç kalınmış olabilir. Bu yüzden mutlaka altı ayda bir sağlık taraması için doktora gitmeli ve sadece diabetle ilgili değil tüm rahatsızlıklarla ilgili bir taramadan geçmelisiniz. Günümüzde geliştirilmiş tanı ve tedavi yöntemleri ile diabetlilerin yaşam kaliteleri artmış ve diabet bir yaşam stili olmuştur.


Esas olarak Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki tür diyabet vardır: 

Tip 1 diyabet, çocuklarda ve gençlerde daha sık görülür. 

Tip 1 diyabetlilerin vücutlarında yeterli insülin yoktur, çünkü insülin salgılayan pankreas bezinin adacık (beta) hücrelerinde bozukluk vardır. 

Tip 2 diyabet, ileri yaşlarda ve şişmanlarda daha sık görülür. Bunlarda insülin yetersizliğinden daha çok, insülinin hücreler üzerinde gerekli etkiyi gösterememesi söz konusudur yani insülinin varlığına rağmen insüline direnç vardır. 

Tip 1 diyabet Tip 1 Diyabet Nasıl Meydana Gelir? 

Günümüzdeki bilgiler,Tip 1 diyabetin genetik yatkınlığı olan kişilerde çevresel bir faktörün etkisiyle başladığını göstermektedir. Vücut insülin üreten kendi adacık hücrelerini düşman olarak görmekte ve onları yok etmeye uğraşmaktadır. Bu tür hastalıklara otoimmün hastalık denmektedir. Bağışıklık sistemi bozukluğu hastalığıdır.

Dünyada her yıl 100.000 çocuktan 10-40 tanesinde Tip 1 diyabet gelişmektedir. En sık Finlandiya'da görülmektedir. Şu andaki bilgilere göre, bir çocukta Tip 1 diyabet gelişmesini önlemek ve diyabeti tam olarak iyileştirmek mümkün değildir.

Bununla birlikte diyabetin kesin ve kalıcı tedavisi için çok yoğun çalışmalar sürdürülmektedir. ( Adacık hücre nakli, immün sistemi süprese eden ilaçlar)

Belirtileri:

-Ani kilo kaybı 
-Anormal ağız kuruluğu ve su içme 
-Sık idrara çıkma 
-Halsizlik ve aşırı yorgunluk 
-Sürekli açlık hissi 
-Görme keskinliğinde azalma, bulanık görme 
-Tekrarlayan enfeksiyonlar 
-Çocuklarda gece yatağını ıslatma 
-Uykuya meyil 

Tip 1 Diyabet Tedavisinin İlkeleri: 

Tip 1 diyabet tedavisi esas olarak vücut tarafından üretilemeyen insülin hormonunun yeterli miktarda ve uygun zamanda yerine konmasına dayanmaktadır. 

Beslenme planlanması, egzersiz, sevgi, bilgi ve kendi kendine bakım tedavinin diğer yönlerini oluşturur. 

Her Diyabetli; 

Diyabet tedavisi konusunda kendi ustalığını geliştirmeli, 

Ortalama bir doktordan daha çok bilgi sahibi olmalı, 

Diyabeti kabullenmeyi ve onunla yaşamayı öğrenmelidir. 

Tip 2 Diyabet 

En sık görülen diabet formudur. Tüm diabetiklerin % 90'ını oluşturur. İnsülinle kontrol edilmeleri şart değildir. Oluşumunda iki faktör rol oynar. Genetik yatkınlık ve çevre faktörlerinin etkisiyle ya insülin salınımı bozulur ya da insülinin kullanımında bir sorun vardır. Diyet + programlanmış egzersizle ya da bunlara ağızdan şeker düşürücü hapların ilavesiyle kontrol altına alınır. 

Gençlerde görülme oranları son yıllarda giderek artmaktadır.

Tip 2 diabetin başlangıcı yavaştır. İnsanların % 30-40'ında hiç belirtisi bulunmaz. Bu nedenle tanısı zordur. Bu ara dönem 7-10 yıl olabilir. Bu dönemde diabetin yaptığı hasarlar başlamış, hatta ilerlemiş olabilir. 

Tip 2 diabetin belirtileri Tip 1 diabete benzer. Risk faktörleri: 

-Oturgan hayat 
-Ailede diabet öyküsü 
-Sık gebelik ve iri bebek doğurma 
-Gebelikte diabet öyküsü 
-Etnik yapı, asya-Afrika vs. kökenli olma 
-Stres 

Diabet Tedavisinin Amaçları

-Çok su içme, çok ve gece idrar yapma, halsizlik gibi günlük yaşamda rahatsızlık yaratan bulguların önlenmesi, 
-Diyabetik ketoasidoz ismi verilen diyabet komasının önlenmesi, 
-Şişmanlığa neden olmadan büyüme ve ergenlik gelişiminin sağlanması, 
-Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) ataklarının önlenmesi, sayısının ve şiddetinin azaltılması, 
-Okul ve spor gibi normal yaşam aktivitelerinin ve ruhsal iyilik halinin sürdürülmesi, 
-İş sahibi olunması ve evlenerek aile yaşamı kurulması, 
-Uzun dönemli diyabet komplikasyonlarının önlenmesi. 

Diabetik Ketoasidoz Koması 

Daha çok, insüline bağımlı diyabet hastalarında gelişir. Burada en önemli faktör insülin eksikliğidir. İnsülin eksikliğinde glikoz hücre içine giremez ve enerji kaynağı olarak kullanılamaz. Vücuda gereken enerji yağlardan elde edilir ve keton cisimleri oluşur. Bunun sonucunda vücudumuzda keton üretimi artar ve ketonlar "zehir" etkisi yaparlar. Hastanın bilinci bozulur ve tedavi edilmezse koma tablosu gelişir. 

Keton birikimine bağlı kusma, bulantı, yorgunluk, karın ağrısı, zor ve hızlı nefes alma, nefeste aseton kokusu, bilinç bozukluklarıve diyabet koması gibi bulgular görülür. Bu bulgular hemen hekime başvurmayı gerektirir.

Hipoglisemi (Düşük kan şekeri) 

Düşük kan şekeri en uygun koşullarda bile beklenmedik bir anda karşımıza çıkabilmekte, hastaların yaşam kalitesini bozmakta, günlük yaşamı olumsuz etkilemekte, hastanın motivasyonunu azaltmakta, çok seyrek bile olsa hastanın yaşamını tehdit edebilmektedir. Kan şekeri düşüklüğü, insülin, sülfoniüreler, meglitinidler gibi dolaşımdaki insülin düzeylerini artıran tedavi biçimleriyle görülmektedir. İnsülinle oluşan hipoglisemiler daha sık görülmekle beraber kısa süreli ve kolay tedavi edilebilir niteliktedir. Buna karşın ağızdan alınan ilaçlarla görülen hipoglisemiler daha uzun süreli ve tedaviye dirençlidir. Bu nedenle ilaç hipoglisemilerinde hastaların hastanade izlenmesi gereklidir.

Diabetik hastalar için önemli bir problem olan hipoglisemi, yaşlı diabetiklerde daha büyük sorunlara yol açabilmektedir. Vücudun, hipoglisemi ortaya çıktığında kendini savunma mekanizmaları vardır. Bunlar insülin karşıtı yaşam kurtarıcı rol oynarlar. Bu hormonlar sayesinde özellikle genç hastalarda hipoglisemiden fazla korkmadan normale yakın kan şekeri değerleri hedeflenir ve bu insanlar diabetin uzun süreli komplikasyonlarından korunabilirler. Hipoglisemi ortaya çıktığında insülin karşıtı etki yaparak şekeri yükselten hormonlar, adrenalin (epinefrin), glukagon, büyüme hormonu ve glukokortikoidlerdir (kortizon). Bu yaşamsal savunma mekanizmaları özellikle yaşlı hastalarda bazı olumsuz etkilere yol açabilir.

İnsanlar yaşlandıkça önemli organları besleyen damarlarda, örneğin kalpteki koroner arterlerde veya beyin damarlarında ateroskleroz veya damar sertliği denen daralma ve sertleşmeler meydana gelir. Diabetlilerde damar sertliği daha yaygın ve şiddetlidir. Bu nedenle yaşlandıkça kalp krizi, felç gibi damarsal hastalıkların sıklığı artar. Diabetik insanlarda aynı yaştaki diabetli olmayan insanlara oranla bunların görülme sıklığı daha da fazladır.

Hipoglisemi meydana geldiğinde ilk oluşan savunma mekanizmalarından biri böbrek üstü bezinden adrenalin salgılanmasıdır. Adrenalinin kan şekerini yükseltici etkisi yanında kan basıncını yükseltici, kalp hızını artırıcı ve bazı damarlarda daraltıcı etkisi vardır. Zaten damarlarında daralma ve sertleşmeler olan yaşlı bir diabetlide bu etki, sınırda beslenmesi olan kalp veya beyinde iskemi denen beslenme bozukluğuna yol açıp, miyokard infarktüsü veya felçlere sebep olabilir.

Bu nedenle yaşlı diabetliler tedavi edilirken hipoglisemiden gençlere oranla daha fazla korkulur. Yaşlıların tedavi hedefleri belirlenirken hipoglisemilere yol açmamak için daha esnek davranılır. İnsülinle oluşan hipoglisemiler, ağızdan alınan ilaçlara oranla daha kısa süreli ve kolay tedavi edilebilir nitelikte olduğu için yaşlı hastalarda hap yerine insülin tercih edilmelidir.

Düşük kan şekerinin nedeni nedir?

-Kan şekerinin azalmasına en çok yol açan nedenler şunlardır? 
-Çok fazla insulin veya şeker düşürücü ilaçlar almak 
-Yemekleri veya ara öğünleri yanlış zamanlarda yemek, kaçırmak veya bitirmemek 
-Her zamankinden daha fazla egzersiz yapmak 
-Alkol alınması 
-Kadınlarda mensturasyon (adet kanaması) başlaması 
-Yeni insulin şişesinin kullanılması 
-İnsülin enjeksiyon yerinin değiştirilmesi 
-Sindirim güçlüğü ve mide boşalmasının gecikmesi 

Düşük kan şekerinin belirtileri:

-Sinirlilik 
-Titreme 
-Yorgunluk 
-Terleme 
-Açlık hissi 
-Baş ağrısı 
-Bulanık görme 
-Çarpıntı hissi 
-Dikkat dağılması 

Düşük kan şekeri nasıl tedavi edilir? 

Kan şekerinizin aşırı düştüğünden şüphe ediyorsanız, kan şekerinizi ölçün. Bulduğunuz değer 70 mg/dl'den (veya doktorunuzun sizin için belirlemiş olduğu değerden) daha düşükse, kan şekeri düzeyini yükseltmek için hemen şekerli bir şeyler yemeniz gerekir.

Şeker, kandaki şeker düzeyinizi diğer besinlere kıyasla daha çabuk yükseltir. 

Eğer kan şekeri düzeyinizin düşmüş olabileceğinden şüphe ediyor, ancak ölçüm yapamıyorsanız şeker içeren bir şeyler yiyin. Şüpheli bir durumda kan şekerini çok düşük düzeylerde bırakmaktansa, biraz fazla şekerli besin yemek daha güvenlidir.

Bazı şekerli besinler: 

-Küçük kesme şeker ( 2-3 adet suda eritilmiş) 
-Toz şeker ( 2 tatlı kaşığı suda eritilmiş) 
-Meyve suyu ( 1 çay bardağı) 
-Kuru üzüm 
-Kurabiye 

Sık sık hipoglisemi meydan geliyorsa ve yukarıdaki önlemlere rağmen kan şekeri düzeyiniz yükselmiyorsa, doktorunuza, hemşirenize veya diabet eğiticinize haber verin.

Uzun dönemli diyabet komplikasyonlarının önlenmesi

Kan şeker düzeylerinin normal sınırlara yakın tutulması, söz konusu komplikasyonların zararlı etkilerini azaltabilir ve önleyebilir. Sigara içmemek, tansiyonu ve kan yağlarını normal değerlerde tutmak, belirli bir egzersiz programının uygulanması ve doğru beslenme planı riski azaltan güçlü önlemlerdir.
 

Diabetli Çocuğu Büyütmek...

Aileler Ne Yapmalı?

Diyabetli Çocukların Mutluluğu İçin Aileler Ne Yapmalı? 

Çocuğunuzun diyabetiyle barışık bir yaşam sürmesini istiyorsanız, ona diyabet konusunda destek olmalısınız. 

Aile olarak çalışmak bir sorumluluk mudur?

Diyabet teşhisini izleyen süreç içerisinde diyabetli bireyin ailesinin karşılaştığı sorunlardan biri; zaman, çaba ve paraya eskiye göre daha fazla ihtiyaç duymasıdır. Bu durum günlük diyabet takibi ve düzenli doktor kontrolüne bağlı olarak değişebilir. Ancak öncelikle aileler her yeni sorumluluğu kendi içlerinde nasıl paylaşılacağına karar vermelidir. Biz, diyabet bakımında sorumluluğun hem anne hem baba tarafından eşit olarak paylaşılmasını isteriz. Buna insülin enjeksiyonunun yapılması da dahildir. Ebeveynlerin enjeksiyon, kan şekeri ölçülmesi, egzersiz ve beslenmenin uygulanması, idrarda keton ölçülmesi gibi işlerde birbirlerine destek olmaları çok önemlidir. Çocuğun diyabete uyum sağlama çabalarında hem anne hem de babanın diyabete ilgi göstermesinin önemi büyüktür. Her ebeveyn yılda en az bir veya iki kez klinik kontrolüne beraberce katılmaya çalışmalıdır. Diyabet bir aileyi tümüyle etkileyeceğinden sorunların çözümünde ve diyabet bakımında tüm aile bireyleri birlikte çalışmalıdırlar. Araştırmalar diyabetiyle en iyi başa çıkan gençlerin, ailelerinden diyabet yönetimi konusunda destek ve yardım alan gençler olduğunu gösteriyor. Her aile bir diğerinden farklı olsa da hepsinde diyabet sorumluluklarını paylaştıran bir planın geliştirilmesi zorunludur.

Ebeveynli yaşamak bir sorun yaratır mı? 

Amerika'daki çocukların yaklaşık dörtte biri tek ebeveynli ailelerde yaşamaktadır. Ayrı yaşayan anne babaların hayati bilgileri paylaşmaları iki ev arasında gidip gelen diyabetli çocuk açısından büyük önem taşır. Bu bilgiler; çocuğun kan şekeri seviyesi, insülin dozu ve zamanları, beslenme düzeni, egzersizleri ve herhangi bir hastalığıyla ilgili bilgilerdir.

"İyi iletişim ve işbirliği esastır." 

Çocuğun yanında taşıyacağı diyabet materyalleri düzenli şekilde bir çantaya yerleştirilebilir. Birçok aile küçük bir şişe Glukagon'u ve idrar keton şeritlerini her iki evde de sürekli olarak bulundurmaktadır. İstenilen; her iki ebeveynin de kişisel farklılıklarını bir kenara bırakıp çocukları ile ilgilenecek kadar olgun davranabilmeleridir. 

Normal bir hayat sürmek 


Diyabetli kişiye diğer insanlara davrandığımız gibi davranmalıyız. Çocuğun kendi yaş grubundaki diğer çocukların katıldığı etkinliklere katılması, aile dışında arkadaşlara sahip olması ve aile dışı etkinliklerde bulunması önemlidir. Özellikle ergenlik çağındaki gençler için arkadaş desteği çok önemlidir. Diyabetli çocuklar diğer çocuklar gibi terbiye edilmelidir. "Önce çocuğu sonra diyabeti düşün" kuralı iyi bir yöntem olabilir. Diyabetli çocuklara diğer çocuklar gibi davranılmadığında kendilerini farklı hissetmeye başlarlar, bazen yalnız ve sevgisiz olduklarını düşünerek kendilerine acımaya başlayabilirler. Bazen de istediklerini elde etmek için diyabeti kullanabilirler. Böyle durumlarda aile fertleri çocuğun kendilerini, kullandığı hissine kapılabilirler. Diyabetli çocuğa diğer çocuklarla aynı biçimde davranıldığı taktirde bu sorunların büyük bir kısmı aşılabilir. Kardeşler, diyabetli kardeşlerinin de kendileriyle aynı davranışı gördüklerini hissederlerse onlara ve ailelerine daha çok yardımcı olabilirler. 

Kardeşlerin sorumluluğu var mıdır? 

Çocukta diyabet görüldüğünde, bu durum tüm aile için kriz teşkil eder. Bu gibi durumlarda diyabetli çocuğa aşırı ilgi gösterildiğinde kardeşler genellikle kendilerini göz ardı edilmiş hissederler. Diyabetin ne olduğunu anlamakta zorlanabilir, kardeşlerinin ölmesinden korkabilir, diyabete kendilerinin sebep olduğu düşüncesine kapılabilirler. Bu sebeple kardeşlerin de diyabet eğitiminin bir parçası olmaları gerekir. Küçük bile olsalar hastaneyi ya da kliniği ziyaret ederlerse duydukları korkular azalır. 
Çocuklar kendilerinin cezalandırıldığı bir durum karşısında, diyabetli kardeşleri cezalandırılmazsa haksızlığa uğradıklarını hissedeceklerdir. Ailedeki tüm çocuklara aynı şekilde davranmak gerekir. Küçük bir kız, diyabetli kardeşi herhangi bir kabahatten, azarlanmadan kurtulduğu taktirde, kardeşinden öcünü onun önünde şeker yiyerek aldığını söylüyor ve "onunla bu şekilde ödeşiyorum" diye ekliyor. 
Diyabetli çocuklar, diyabet kampları, kayak partileri gibi özel etkinliklere katıldığında diğer kardeşler "keşke ben de diyabetli olsaydım, böylece ben de özel şeyler yapabilirdim" şeklinde bir tepki geliştirmektedirler. Bu sebeple ailedeki tüm çocuklar için özel zaman ayırmak gereklidir. Aile bireylerinin tümü bu sorunları anlarsa aile içinde kaynaklanabilecek sıkıntılar büyük ölçüde önlenebilir. 

Evde tatlı besinler bulundurulmalı mı? 

Diyabetli bir çocuğun ya da gencin yaşadığı evde tatlı besinler bulundurulup, bulundurulmaması diyabet alanında en çok tartışma yaratan konulardan biridir. Tatlı besinlerin evde bulundurulması taraftarı olanlar genellikle şu yorumu yaparlar: "Diyabetlilerin, özellikle ev dışında arkadaşları ile birlikte oldukları zamanlarda tatlı besinlerden uzak durmayı öğrenmeleri gerekir; buna ancak evde alışabilirler." Tecrübelerimiz, bu yorumu yapanların kendilerinin bu tür besinlere zaafı olduğunu ve bu alışkanlıklarından vazgeçmek istemediklerini göstermektedir. 
Kendimizin yapmadığı bir şeyi çocuklarımızın yapmasını istemek sizce adil midir? 
Tecrübelerimiz; kek, bisküvi, şekerleme gibi tatlı besinlerin evde düzenli olarak bulundurulması halinde bunların tüm diğer çocuklar gibi diyabetli çocuklar tarafından da tüketileceği yönündedir. Bizim savımız ise, bir çocuğa abur cubur yiyeceklere evde gereksinim olmadığı öğretilirse çocukların bu tür yiyeceklere dışarıda da ihtiyaç duymayacaklarıdır. Bu tür yiyecekler evde bulunurken sakınmaya çalışmak çocukta daha çok stres yaratır ve kan şekeri seviyesinin yükselmesine neden olabilir (özellikle çocuk bunları yerken yakalanıp, azarlanmışsa). Kardeşler bilerek ya da bilmeyerek diyabetli kardeşlerini özendirirlerse, evdeki stres ve çekişme artracak bu da çocuğun kan şekeri seviyesinin yükselmesine sebep olacaktır. 
Ebeveynlerin ve kardeşlerin diyabetli kişiye yapabilecekleri en destekleyici ve özverili hareket bu tür yiyecekleri evden uzaklaştırmaktır. Abur cubur yiyeceklerin besin değerleri uygun olmadığından bu davranış herkesin sağlığı için daha yararlı olacaktır. 
Ailenin diğer bireyleri bu ürünlere ihtiyaç duyuyorlarsa gereksinimlerini iş yerinde ya da okulda kısaca diyabetli çocuktan uzakta karşılamalıdırlar. En iyi kan şekeri kontrolünün neredeyse her zaman tatlı besinlerin evden uzak tutulduğu durumlarda sağlandığı gözlenmiştir. 

Stres ve heyecanla nasıl başa çıkılmalıdır? 

Duygular ve stresin diyabet kontrolü üzerine etkisi büyük olabilir. Hayatta birçok olay stres yaratabilir; ailevi sorunlar, anne-baba ile veya anne-baba arasında tartışma, ebeveynlerin boşanması, arkadaşlardan veya akrabalardan birinin ölümü, yeni bir eve taşınma, okul değiştirme bu durumlardan bir kaçıdır. Stres yaratabilecek diğer olaylar, spor yarışmaları ve sınavlardır.
Bazen doğum günü, yılbaşı ve bunun gibi özel günler bile çocuk için stres kaynağı olabilir. 
Heyecana bağlı stres sonucunda büyük yaştaki çocukların çoğunluğunda kan şekeri seviyesi yükselirken, daha küçük yaştaki çocuklarda bu seviyenin düştüğü gözlenmiştir. 
Diyabetli ergenler üzerinde yapılan bir araştırmada başlangıçta idrar şekeri ve aseton negatif olarak ölçülürken, stresli bir görüşme sonrasında idrar şekeri ve asetonunda önemli bir artış gözlenmiştir. Diyabetli kişilerin düzenli bir hayat sürdürmeleri ve stres ile sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Stresli durumlar kişinin bunları öğrenmesine yardımcı olur. Bu kişilerin yüksek kan şekeri sebeplerinden birinin stres olduğunu bilmeleri gerekir.
Bazı durumlarda stresle başa çıkabilmek için profesyonel destek almak büyük yarar sağlayabilir. 

Okula devam zorunluluğu

Okula devamsızlık diğer çocuklar için olduğu kadar diyabetli çocuklar için de bir sorundur. Bir hastalık nedeniyle okuldan geri kalındığında çocuğun sınıfa dönmek konusunda endişeleri olabilir. Çocuk tamamlanmamış ödevler, sınavlar, arkadaşlarının ve öğretmenlerinin tepkisi gibi sorunlar hakkında endişeli olduğu zamanlarda diyabet kontrolünde aksaklıklar oluşması sık rastlanan bir durumdur. Çocuk bir süre okuldan uzak kaldığında izlenebilecek en iyi yöntem, onu mümkün olan en kısa zamanda okula dönüldüğünde diyabetli çocuğun stresi, okul programının düzenlenmesi için danışman ve öğretmenlerden yardım alınarak azaltılabilir. Önemli olan çocuğun en kısa sürede okula tam zamanlı olarak dönmesinin sağlanmasıdır. Bazen çocuklar arkadaşlarının kendilerine karşı davranışları konusunda endişe duyabilirler. Böyle durumlarda bir hemşire veya ebeveynlerden birinin, diğer öğrencilerle diyabet hakkında konuşması çocuğa çok yardımcı olabilir. Bu konuşma arkadaş desteğinin artmasını da sağlayabilir.

Ebeveynlerde evlilik sorunları önemli mi? 

Çocuklarında diyabet teşhis edilen ebeveynlerin evliliği üzerinde ek bir baskı oluşur. Evlilikte teşhisten önce de sorunlar yaşanıyorsa, teşhisin getirdiği ek stres sorunları daha da arttırabilir.
Eşlerin karşılıklı iletişimleri, duygu, düşünce ve planlarını paylaşmaları bu nedenle büyük önem taşır. Eşlerden biri diğerinin davranış biçimine öfkelenebilir; partnerleri duruma farklı tepki verdiği için kendilerini yalnız hissedebilirler. Bazen eşlerden biri kendisinin diğerinden daha fazla sorumluluk aldığını düşünebilir. Bu hislerini paylaşmadıkları taktirde kızgınlıklar aile sorunlarına yol açabilir. Bu tür bir öfke ailenin diğer üyelerinden saklanmaz hale gelir. Herkes duygularını açıkça paylaşırsa sorunlar büyümez ve çocuklar için stres teşkil etmez. 

Davranış Değişikliği 

Bazen diyabetli çocuklar insülin enjeksiyonu, kan şekeri testi, beslenme, egzersiz gibi diyabet kontrolündeki sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanabilirler. Bu durumda aile içi anlaşmalar çocuğa yardımcı olabilir. Ama yapılan anlaşmaya titizlikle uyulması gerekir. Yapılan anlaşmanın süresi kısa (bir seferde en çok 1 hafta), şartları açık ve kesin olmalıdır. Sorunlar gözlendiğinde davranış değişikliği konusunda uzmanlaşmış bir sosyal hizmet danışmanına ya da psikoloğa danışmakta fayda vardır. Bu uzmanlarla yapılacak birkaç görüşme hem diyabetli çocuk hem de tüm aile için faydalı olabilir. 

Çocuğa, bakıcıya ve çocuğun okulundakilere neler anlatılmalı? 

Diyabet hastası olsun ya da olmasın bir çocuğu büyütmek kolay değildir. Diyabet, anne- babanın temel sorumluluğunu değiştirmez. Fakat doğumdan ergenliğe kadar olan döneme gelinceye kadar her aşamada bu sorumluluğa yeni unsurlar kazandırır.

Unutmayın; diyabet çocuğunuzun yaşamının yalnızca bir parçasıdır. Genellikle ailelerin yaşam biçimlerini diyabete göre ayarlamaktansa diyabet hastalığını yaşam biçimlerine göre uyarlamaları daha iyi olur.

Diyabet hastalığının yaşamınızı yönetmesine izin vermeyin. Diyabeti bir bahane olarak kullanmak çok kolaydır. Örneğin Ali gece bir arkadaşının evinde uyumak ister. Evhamlı babası ise Ali' nin gitmesini istememektedir. Çocuk nedenini sorduğunda baba iyi bir cevap bulamamıştır. '' Bu gece kan şekerin çok yüksek çıktı der''Burada baba diyabeti başka bir sorunu çözmek için kullanmaktadır. Çocuk bu örnekle bahane yaratmayı öğrenir. Daha sonra Ali diyabeti kolay bir bahane olarak ya da özel bir ilgi görmek için kullanmaya başlayabilir.

Çocuğunuz büyüyüp gelişirken diyabetin getirdiği sorunlar da farklılaşacaktır. Bu rehber bazı temelleri vermektedir. Ayrıca çocuğunuzun sağlık ekibiyle konuşabilir. Türk Diyabet kurumunu arayabilir, aile derslerini izleyebilir ya da bir ebeveyn destek grubuna katılabilir veya böyle bir grubu kurabilirsiniz.

Çocuğunuz büyüdükçe diyabet hakkında soruları olacaktır. Çocuğunuzla birlikte bu soruların cevabını öğrenebilir ve öğrendiklerinizi çocuğunuzla paylaşabilirsiniz. Amacınız çocuğunuzun kafasına bilgileri ve olumlu bir tavrı birlikte yerleştirmek olmalıdır. Bu araçlar çocuğunuzu ileride kendi başına diyabet bakımını yapabilmesi için hazırlayacaktır. Yavrunuzu akıl ve fizik olarak sağlıklı büyütmek istersiniz. Bu, sadece mükemmel kan şekeri ile sağlanamaz aynı zamanda her durumda en iyiyi gerçekleştirmekle mümkün olabilir. 

Bebekler ve yeni yürümeye başlayan çocuklar, kan şekeri ölçmek için parmaktan kan alınması ve insülin enjeksiyonlarını öfke yada ceza işareti olarak algılayabilirler. Ayrıca bu çocuklar anne-babanın üzüntülerinden de etkilenirler. Ebeveynlerini keyifsiz görmek bir bebeği korkutabilir. 

Çocuğunuzun diyabet bakımına uyum sağlamasına yardım etmek için sakin olun. Diyabet bakımını bir biberon vermek kadar olağan hale getirin. Eğer gereken şeyleri zamanında sağlarsanız işler daha yolunda gidecektir. 

Parmaktan kan alma işini ve iğneyi hızlı ve nazikçe yapın. Çocuğu nazikçe fakat güvenli bir şekilde tutun. Sakinleştirici bir şeyler söyleyin. "Şimdi senin insülin zamanın geldi bu seni sağlıklı tutacak'' gibi cümleler işe yarayabilir.

Daha sonra çocuğunuzu rahatlatıp sakinleştirin. Bebeğinizi özel bir battaniye ile sarın ya da oyuncak bir hayvanla birlikte kucağınıza alın.

Okul öncesi yaştaki çocuklar

3-4 yaşlarındaki çocuklar bedenlerinin nasıl çalıştığı ve nasıl iyileştiği hakkında çok düşsel fikirlere sahiptir. Örneğin parmaktan alınan kanlarda tüm kanlarının biteceğini düşünürle. Kan şekerine bakmak için yeterli büyüklükte bir damla kan almakta çekilen güçlük bu düşünceyi kanıtlar görünmektedir. 

Her yaştan çocuklar hastalığın nasıl ve neden olduğunu anlamada sıkıntı çeker; kendilerinin diyabete neden olduklarını düşünürler. Çocuklar ayrıca kan şekerlerinin düştüğünü algılamada ve bunun niçin olduğunu anlamada da güçlük çekerler. Çocuğunuzun diyabetle ilgili yapılması gerekenleri basit kavramlarla açıklayın ve sık sık tekrar edin. ''Sen diyabet olmak için bir şey yapmadın''diyebilirsiniz. ''Kötü bir şey yaptığın için hasta olmadın'' gibi.

Çocuğunuzun sağlık ekibiyle yakın ilişkilerde çalışın. Ana-babalar diyabet bakımının gerektirdikleri ile büyüyen bir çocuğun gereksinimleri arasındaki dengeyi kurmayı öğrenmelidir. Kabul edilebilir diyabet kontrolü sadece mükemmel diyabet kontrolü değildir. Sağlık bakım ekibiniz size esnek kurallar ve rehberler bulmada yardımcı olabilirler. Ayrıca çocuğu diyabet hastası olan diğer ana-babalarla da konuşun. Büyük olasılıkla onlar da benzer sorunlar üzerinde çalışıyorlardır.

5-12 yaşları arasında olan çocuklar

İlkokul boyunca çocuklar genelde diyabete iyi uyum sağlamış olurlar. Yeni şeyler öğrenmeye en istekli dönemdedirler. Geleceği kolayca öngöremezler. Genelde neler olacağını düşünmezler. Daha sonraları çocuklar, diyabet bakımının çok fazla zaman aldığını hissedebilirler. Kendilerini yaşıtlarıyla karşılaştırdıklarından diyabetin (esnek olmayan sert gereklilikleri nedeniyle ) kendilerini özel biri yaptığını düşünmeye başlarlar. 

Çocuğunuzun diyabet bakımıyla ilgili görevleri yavaş yavaş kendi üzerine almasına, devam eden ilginizle yardımcı olabilirsiniz. Çocuğun gitgide kendi bakımını yapmasını desteklerken diyabet yönetiminin çocukluk çağında aile takımının sorumluluğunda olduğunu bilmesini sağlayın.

Çocuğunuzun olgunluğu, yetenekleri sorumluluk alma durumu için size yol göstersin. Okul çağındaki çocukların diyabet bakımının bütün görevlerini veya çoğunu üzerine alabilir gibi düşünülmemelidir. Çocuğunuzun katılımına sınırlı ödüller vermek iyi bir fikir olabilir. Çocuk eğer geceyi arkadaşının yanında geçirebilme izni gibi bir yarar sağlayabilecekse genellikle kendi işini kendi yapmak ister.

Çocuğunuz diyabet bakımında daha fazla sorumluluk aldıkça mükemmellik beklemeyin. İlginizi devam ettirin ve vaaz vermek yerine onu destekleyin. Diyabet bakımında tatil olmadığından uzun gece eğlenceleri ya da doğum günü partilerinde ne yapılabileceğini sağlık bakım ekibinizle konuşun. 

Diyabet bakımında yapılacak işleri paylaşın. Belki çocuğunuzun sabah insülinini siz yapar ve çocuğunuz da akşam iğnesini kendi yapabilir. Yapılacak işler tablosu size yardımcı olabilir. Çocuğunuz bu görevi yerine getirdiğinde bir yıldız çizin. Oyun kurallarını küçük ödüllerle sonuçlanacak şekilde koyun. 

Onlu yaşlar

Onlu yaşlardaki çocuklar duygusal ve fiziksel açılardan değişir. Farklı olmaktan kaçınır, sınırları dener, seçimler ve yanlışlar yaparlar. Öncelikler değişmektedir ve diyabet genelde listenin alt sıralarındadır. Bu yaştaki çocuklar genelde ana-babalarının kurallarına isyan eder. Böylece sağlıklarıyla ilgili ciddi riskler alabilirler.

Çocuğunuza bu dönem boyunca dürüst duyarlı ve destekleyici olarak yardım edebilirsiniz. Çocuklar, birtakım kararlar alıp bunların sonuçlarıyla yaşamayı öğrenmeye gereksinim duyarlar. Doğru kararlar vermeleri için diyabet hakkında gerçekleri bilmeleri gerekir. Diyabetle ilgili yaptıkları seçimlerin kendilerini nasıl etkileyeceklerini bilmeleri gerekir.

Onlu yaş çocukları ile ilgili ana başlıklar 

Kısa erimli ve uzun erimli istenmeyen sonuçların riski nasıl düşürülebilir. 
Alkol ve ilacın kullanımı ve kötüye kullanılması 
Toplumsal ve cinsel ilişkiler 
Çocuğunuzun sağlık bakım ekibi bu bilgilerin bazılarını sağlayabilir. Destek grupları ve diyabet kampları da yardımcı olabilir. Kendi eylem ve duygularınızı izleyin. Azarlayıcı ve destekleyici olma arasındaki farkı bilin. Birkaç gün yüksek çıkan kan şeker düzeyleriyle uğraşmak yerine sorunu birlikte çözmeye çalışın. ve çocuğunuza nasıl yardımcı olabileceğinizi sorun. Sabırlı, dürüst ve esnek olmakla birlikte tutarlı olun. Dolaysız iletişim yollarınızı açık tutun. Duygularınızı paylaşın. İşler yolundaysa çocuğunuzu doğru kararlarından ötürü övün. İşler yolunda değilse çocuğunuzun hüsranını tanıyın.

Üçüncü kişiler 

Çocuğunuzla birlikte diyabet bakımında çalışmanız büyük bir meydan okumadır. Peki çocuğunuzun bakımında rol alan diğer kişiler.

Onlarla çalışmaya da ihtiyaç duyacaksınız. Bakıcılar, öğretmenler, koçlar. Onlar diyabet hakkında ne kadar şey bilirse çocuğunuza o kadar iyi göz-kulak olacaklardır. 

Bakıcılar; deneyimli ve olgun bir bakıcı bulduğunuzda diyabet bakımını nasıl sağlayacağından endişe duyarsınız. Eğer bakıcınızın diyabet hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu bilirseniz çocuğunuza bakması için ona teslim etmeniz güçlük yaratmayacaktır. Bakıcınızın diyabet hakkındaki eğitimine yardımcı olun. Onun bir diyabet eğitim sınıfına devam etmesini sağlayabilirsiniz. Bakıcıya anlaşılır bir yönerge listesi bırakın. Bu listenin içinde 

Diyabetin basit bir tanımı 
-Çocuğunuzun gösterebileceğine benzer insülin reaksiyonu belirtiler 
-Çocukta düşük kan şekerinin nasıl tedavi edileceği
-Tedavi edilmesinden 10-15 dakika sonra reaksiyon sürüyorsa ne yapılmalı 
-Önerilen öğünlerin listesi 
-Sizin, doktorunuzun ve belki evde olabilecek bir komşu ya da arkadaşınızın telefonu 
-Eğer iğneyi bakıcınız yapacaksa bunu daha önceden planlayın. Rahat bir ortamda bakıcıya (iğne yapmayı) öğretmek için evde olmayacağınız tarihten önce bir zaman ayarlayın. İşleri kolaylaştırmak için çocuğunuzun enjektörünü önceden hazırlayabilirsiniz.

Eğer bakıcınızın kan şekeri ölçümü yapması gerekecekse, bunu da daha önce öğretin. Çocuğunuzun kan şekerinin ne zaman ve hangi durumlarda ölçülmesinin istediğinizi hazırlamış olduğunuz listeye yazın. Dikkatlice düşünüp planlayarak çocuğunuzu bakıcıya herhangi birinden daha güvenli ve kolayca bırakabilirsiniz. 

Okul çocuğunuzun okul yönetimiyle konuşmada oynayacağınız rol, elbette çocuğunuzun yaşına bağlıdır. Bir ilkokul öğrencisinin ana babası, bir lise öğrencisinin ana babasından farklı rol oynar. Eğer onlu yaşlardaki bir çocuğun velisiyseniz çocuğunuz; siz, öğretmen ya da koçlarla konuşurken muhtemelen katılmak isteyecektir. Okul ortamındaki erişkinleri diyabet hakkında bilgilendirmek velilerin görevi ise de çocukların bunu hangi yaşıtlarına ve nasıl anlatacağını seçme hakkı vardır.

Öğretim yılının başlamasından önce okul yönetimiyle dostça sakin bir ziyaret planlayın. Sağlık bakım ekibinizden bu ziyaretin hangi konuları kapsayacağı ve nasıl sunulacağı hakkında yardım alabilirsiniz. Neşeli ve yapıcı bir biçimde konuşun. 

Okul yönetimine yapacağınız ziyaret okul hemşiresi, öğretmenler, okul müdürü ve çocuğunuzdan sorumlu olan servis şoförü ve tam gün çalışanlar gibi erişkinleri içermelidir. Hemşirelerden çok öğretmenler , çocuğunuzda kan şekeri düşüklüğü belirtilerini genelde ilk gözleyecek kişiler olacaktır. Egzersiz , kan şekeri düzeylerini değiştirebileceğinden beden eğitimi öğretmeni ve koçun diyabet hakkında eğitimli olduğundan emin olun. Ziyaret sırasında herkese aynı bilgileri verin.

-Diyabet hastalığının kısa basit açıklaması 
-Düşük kan şekeri belirtilerinin bir listesi 
-Düşük kan şekerini düzeltmek için atılacak adımlar 
-Çocuğunuzun yaşına göre değişen diğer bilgiler (ara öğün ve ana öğün zamanları, besin seçiminde yol gösterme, özel uyarılar 
-Okul personelinin çocuğunuzun diyabet hastası olduğunu bildiklerinden , ama onu diyabetik diye damgalamadıklarından emin olun. Anayasamıza göre hiç kimsenin eğitim hakkı engellenemez. Gereklilik olmadıkça diyabet hastası çocuklar yaşıtlarından ayrı tutulmamalıdır. 

Çocuğunuzun diyabet hastalığının akranlarınca nasıl kabulleneceği konusunda endişeleriniz olabilir. Diğer çocukların diyabet konusunda edinecekleri fikrin çocuğunuzun tavırlarından kaynaklanacağını aklınızda bulundurun. Eğer çocuğunuz diyabet konusunda rahatça konuşabiliyorsa çoğu arkadaşı da rahat olacaktır. Bazı çocuklar diyabet hastası olduklarından dolayı sıkıntılıdırlar. Öğretmenler bu durumda kısıtlamaları arttırarak değil destekleyerek çocuğun sıkıntısını aşmasına yardımcı olmalıdırlar. Eğer bir öğretmen diyabetle başa çıkmada zorluk yaşadığını hissederse o ve diğer okul yöneticileri daha fazla yardım önerebilirler. Siz ve veli destek grubunuz diyabet hastası çocuklarla çalışmada deneyimli okul yetkililerinin isimlerini çıkarabilir. Eğer bir sorun oluşmakta ise ciddi hale gelmesini beklemeden erkenden yardım sağlayın. 

Eğer siz, çocuğunuz ve okul yönetimi ev ödevlerinizi yaparsanız çocuğunuz gereksiz bir endişe ya da kısıtlama olmaksızın okulun bütün keyfini sürebilir.

Düşük kan şekerini nasıl açıklamalı?

Çocuğunuzla vakit geçiren her erişkin düşük kan şekeri veya hipoglisemi konusunda bir şeyler bilmelidir. Eğer çocuğunuza enjekte edilen insülin miktarı çocuğunuzun o gün yediği besine veya yaptığı egzersize göre çok fazla ise düşük kan şekeri çoğunlukla oluşur.

Çoğu zaman çocuklarda düşük kan şekeri düzeyi saptanması titreme, terleme, sinirlilik veya uyuklama gibi ılımlı belirtilere yol açar. Bu tür belirtileri olan çocuk karbonhidrat içeren meyve suyu, süt ya da kuru üzüm gibi bir atıştırmadan sonra kendine gelir.

Daha ciddi bir çok reaksiyonla baş edebilmek için önceden bir plan hazırlarsanız daha iyi olur. Sizi endişelendiren semptomları not edin. Listeyle beraber doktorunuza ya da hemşire eğitmeninize gidin düşünebildiğiniz bütün '' eğer '' ve 'ne yapmalı'' ile başlayan sorularınızı sorun. Çocuğunuzun diyetisyeni ile ara öğün seçenekleri üzerine konuşun.

Sağlık bakım ekibine şunları sormak isteyebilirsiniz.

-Eğer çocuğum düşük kan şekeri yüzünden nöbet geçirecek olursa ne yapmalı 
-Neden çocuğum kan şekerinin düştüğünü anlamıyor 
-Çocuğumun ağır egzersiz sırasında ya da sonrasında kan şekerinin düşmesini nasıl önleyebilirim 
-Çocuğum uyurken onun kan şekerinin düşmesine nasıl engel olabilirim 
-Reaksiyondan sonra ne yapmam gerekir 
-Kan şeker izleminde iyi kayıt tutmak diyabet bakımının nasıl gittiğini öğrenmek için en iyi yoldur. Bu kayıtları çocuğunuzun sağlık bakım ekibiyle tartışarak bu değerli bilgiyi çocuğunuzun sağlığı için çevirmeye çalışın. Eğer çocuğunuz ağır bir insülin reaksiyonu geçirdiyse çocuk doktorunuzun bunu bildiğine emin olun. -Tedavi planını değiştirmeye gerek duyabilirsiniz.

Sevgi Bakımı

Bazen, diyabet bakımının gerektirdikleri siz yeniden normal bir aile yaşamının devamını korumaya çabalarken kontrolü sağlayabilmek sonsuz görünebilir. Adım adım ilerleyin. Ve sağlık ekibinizden, çocuğunuzun okulundan ve sizinle aynı endişeleri paylaşan diğer ana-babalardan destek alın. 

Diyabet çocuğunuzun sağlığıyla ilgilidir. Ailenizin mutluluğunu yönetmesine izin vermeyin. 
 

kaynak:ktdiabet.org

 


REKLAMLAR


Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan yer sağlayıcı olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu nedenle, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, sorucam@gmail.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.