MEHMET CUMHURİYETİ ÖĞRENİYOR

İki öğrenci sohbet ederek içeri girerler.                    

MEHMET: Nerdeyse bir haftadır sınıfta bir heyecan var farkında mısın? İyi ki birkaç gün okula gelmedik. İnan ne olduğunu anlayabilmiş değilim. Sen biliyor musun?

HASAN: Bilmez olur muyum biliyorum tabii.

MEHMET: Neler oluyor söyle o zaman ben de öğreneyim.

HASAN: Sen de biraz öğretmeni dinlesen anlayacaksın aslında.

MEHMET: Aman aman babam gibi konuştun. Söylemezsen söyleme. Sanki çok umurumdaydı.

Kızlı erkekli bir öğrenci grubu daha gelir. Ellerinde resimler bayraklar da vardır. Hasan ve Mehmet’i fark ederler.

DAMLA: Nerelerdesin Hasan? Süslerin asılması lazım. Her yerde seni aradık.

İREM: Ne zaman uzun boyuna ihtiyaç duysak kayboluyorsun. Fark etmedik sanma.(Gülüşürler.)

HASAN: Anlaşıldı sizden kurtuluş yok. Getirin de asalım süslerimizi.

MEHMET: Yaa çocuklar, neler oluyor biri bana da açıklayabilir mi?

Çocukların hepsi birden susup Mehmet’e bakarlar.

DAMLA: Ne yani ne olduğunu bilmiyor musun?

HASAN: Ne yazık ki hiçbir şeyin farkında değil.

İREM: Gerçekten mi?

HASAN: Valla hiçbir şey bilmiyor.

Bir kargaşa yaşanır “aaa inanmıyorum “ sesleri duyulur. Mehmet suç işlemiş gibi etrafına bakınır.

MEHMET:Ya tamam anladım.Özel bir şey var ama ne?Öğretmenimizin doğum günü falan mı?

İREM: Ayy inanmıyorum sana Mehmet. Bu kadar da cahil olamazsın.

MEHMET: Kızıyorum ama… Biri bana neler oluyor açıklasın, yoksa çekip giderim.

DAMLA: Evet bir doğum günü partisi ama öğretmenimizin değil. Cumhuriyetimizin 85. yaşını kutluyoruz.

MEHMET: Bu yaşa gelmiş hala bizim sınıfta okuyor öyle mi? Kim o yeni mi geldi? Ben daha tanışmadım.

İREM: Belli belli tanışmadığın.

Hepsi birden gülüşürler.

DAMLA: Ahh Mehmetçiğim! Ne vardı derslerde öğretmenimizi dinleseydin. Daha dün anlattı ya öğretmen.”Cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir,”diye.

HASAN: Atatürk’ün bizlere emanet ettiği cumhuriyet sayesinde bugün bu kadar rahat yaşıyoruz.

MEHMET: Nasıl yani?

İREM: Bak Mehmet, eskiden çocuklar okuması ve yazması zor olan Arap harfleri ile eğitim yapıyorlardı. Cumhuriyet ilan edilince yeni Türk harflerini getirdi Atatürk. Böylece bizler de daha kolay okuma yazma öğrenebiliyoruz. Gerçi senin okuma bildiğinden hala şüpheliyim ya neyse…

DAMLA: Abartma İrem elbette Mehmet de okumayı biliyor sadece okumanın önemini anlayamıyor.

MEHMET: Al işte yine babam gibi konuşuyorsunuz.

HASAN: Arkadaşlar bence konumuza geri dönelim.(Mehmet’e döner.)Cumhuriyetin ilanından önce bizleri padişahlar yönetiyormuş.29 Ekim 1923 de cumhuriyet ilan edilince halk kendi kendini yönetmeye başladı.

MEHMET:Nasıl yani ?Halk nasıl kendini yönetir ki?

İREM: Seçim yaparlar Mehmet. Ülkeyi kim yönetsin istiyorlarsa onu seçerler.

MEHMET: Anladııım. Hani biz de sınıf başkanımızı seçmiştik, onun gibi değil mi?

İREM: Hemen de anladın bakıyorum.

MEHMET : Bak kızıyorum amaa….

İREM :Tamam tamam,sustumm

DAMLA: Sonra yeni okullar, yollar hatta hastaneler yapıldı.

İREM :Hava alanlarını da unutmayın.

HASAN: Elbette. Ölçüler değişti mesela. Arşın, Okka yerine metre ve kilogram geldi. Sonra takvim de değişti.

DAMLA: Böylece ülkemiz diğer devletlerle daha rahat ticaret yapmaya başladı.

İREM :Hatta yeni fabrikalar kuruldu ve tarımda yenileşmeye gidildi.

HASAN: Eskiden insanlar çarşaf ve fes giyerlerdi. Cumhuriyetin ilanından sonra modern kıyafetler giyilmeye başlandı.

MEHMET: Galiba bunları daha önce de duymuştum. Hatta bir keresinde annem söylemişti hatırlıyorum. Cumhuriyet sayesinde kadınlar çalışma hakkı elde etmişler.

İREM: Sadece o mu akıllım. Seçme ve seçilme hakkı da cumhuriyet sayesinde verildi kadınlara.

HASAN :Okuma hakkını da unutmayın .Cumhuriyetten önce kızlar okula gidemezlermiş..

İREM:Düşüncesi bile kötü.Biz kızların okulda olmadığını düşünsenizeee….

MEHMET:Aslında hiç fena bir fikir değil.

İREM VE DAMLA: Mehmmeeeet!

MEHMET: Şaka yapıyorum ya hemen kızmayın.

DAMLA: Şakası bile ne kadar kötü.

HASAN:Kısacası Mehmet ,cumhuriyet yönetimi ile ülkemiz  güçlendi,zenginleşti.

MEHMET: Şimdi anlıyorum. Cumhuriyetimiz 85 yaşına girecek ve biz de onu kutlayacağız öyle mi?

DAMLA–İREM VE HASAN: Aynen öyle.

MEHMET: Ne duruyorsunuz öyleyse uyuşuklar verin de şişirelim şu balonları.

İREM: Hayırdır Mehmet başını bir yere falan mı çarptın?İlk defa böyle istekli iş yaptığını görüyoruz.

MEHMET: Atalarımız bizler için neler yapmış baksanıza. Bunun karşılığında bizim de çalışmamız gerekmez mi sizce.

İREM:Biz bunu biliyorduk zaten de senin anlamana çok sevindik.

HASAN: Hadi arkadaşlar, Hep birlikte çok çalışıp ülkemizi daha çağdaş ve güçlü bir ülke yapmak için çalışmaya söz verelim.

HEPSİ BİRLİKTE SAHNEYE DÖNERLER VE

“ŞEHİT KANLARIYLA BANA HEDİYE EDİLEN BU VATANI YÜKSELTMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞACAĞIMA SÖZ VERİYORUM.”

Kendilerini alkışlayarak ve gülerek dışarı çıkarlar.