9.Sınıf Dil ve Anlatım Dillerin Sınıflandırılması ,Dil Aileleri ve Ural Altay Dil Ailesinin Özellikleri


REKLAMLAR




Ekleyen: soruca | Okunma Sayısı: 2991

9. Sınıf Dil ve Anlatım

 

DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE DİL AİLELERİ, URAL-ALTAY DİL AİLESİNİN ÖZELLİKLERİ

 

Bugün yeryüzünde kaç dil konuşulduğu kesin olarak belli değildir. Ayrıca yeryüzünün bazı bölgelerinde daha işlenmemiş, incelenmemiş, yazı dili durumuna gelmemiş diller bulunmaktadır. Bununla birlikte yeryüzünde konuşulan dil sayısı ortalama 3000-3500 arasında olduğu tahmin edilmektedir.Yeryüzündeki diller, ses sistemi, biçim yapısı ve söz dizimi bakımından bazı yakınlıklar ve benzerlikler gösterir. Diller arasındaki bu yakınlık ve benzerliğe dil aileleri (dil akrabalığı) adı verilir.

Dil akrabalığı olan diller, ulusların aynı soydan geldiklerini göstermez. Aynı soydan gelen ve dilleri akraba olan uluslar bulunmakla birlikte, farklı soydan gelen ve aralarında kültürel bağları görülen ve dil akrabalığı olan uluslar da vardır.

Yeryüzündeki diller (dil aileleri) bazı yakınlık ve benzerliklerine göre yapı ve köken olmak üzere iki bakımdan incelenir.

A. Yapı Bakımından Dünya Dilleri

1. Tek heceli Diller: Bu dillerdeki sözcüklerde çekim eki yoktur. Sözcükler ek almadan, büküme (çekime), değişime uğramadan kalmaktadır. Sözcükte vurgu hakimdir. Cümle içerisinde sözcükler, bulundukları yere ve başka sözcüklerle yan yana gelme durumuna göre anlam kazanır, bir sözcük yerine göre 10-15 anlam kazanabilir. Yeryüzünde Çince ile Vietnam dili ve bazı Himalaya ve Afrika dilleri  bu gruba girer.

2. Eklemeli (Bitişken) Diller: Bu dillerde bir veya daha çok heceli köklere yapım ve çekim ekleri eklenir. Getirilen ekler kökle kaynaşmışlardır. Köke getirilen yapım ekleri ile yeni sözcükler, yeni kavramlar türetilir. Yeni ekler ulandığında kökte bir değişiklik olmaz. Bu dile en güzel örnek Türkçedir. Ayrıca Altay dilleri, (Moğolca, Mançu- Tunguz) küçük ayrımlarla Japonca; Ural dilleri (Fince, Macarca, Samoyetçe) ile bazı Asya ve Afrika dilleri bu gruba girer.

göz- cü “gözcü”

göz - lük - çü - lük “gözlükçülük”

göz - cü - lük “gözcülük”

okul- laş - ma (oranı)

3. Çekimli (Bükümlü) Diller: Büküm, sözcüğün çekimi sırasında kökün özellikle kökteki ünlünün değişmesidir. Değişikliğe uğrayan sözcüğün kök durumudur. Çekim sırasında görülen değişikliklerle yeni sözcükler ve kavramlar ortaya çıkar.

Arapçada                                                      Kitap    k  t  b

kal “dedi” (geçmiş zaman)                                          i    a

yekulü “der, söyler” (geniş zaman)                               a    i

kul “de, söyle” (emir)                                                ü    ü

Yukarıdaki örnekte eylem çekiminde sözcükte ünlüler değişmektedir. Eylem kökünde “a” olan ünlü, geniş zamanda uzun “û”, emir kipinde kısa “u” ya dönüşür. şiir- eşar “şiirler” alim- ulema “bilginler” vb.

Hint- Avrupa dilleri (Almanca, Farsça, Fransızca, Hintçe) ile Arapça çekimli dil grubuna girer.

B. Köken Bakımından Dünya Dilleri

Köken bakımından birbirine benzer diller, aynı kaynaktan çıkmış akraba dillerdir, dil aileleridir.

Yeryüzündeki başlıca dil aileleri şunlardır:

1. Hint - Avrupa Dilleri Ailesi

a. Asya Kolu: Hintçe, Farsça, Ermenice

b. Avrupa kolu:

. Germen (Cermen) Dilleri: Almanca, İngilizce, Felemekçe (Hollanda’da ve Belçika’nın bir kısmında kullanılan dil).

. Romen Dilleri: Latince, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca

. İslav Dilleri: Rusça, Sırpça, Lehçe (Lehistan bölgesinde kullanılan dil).

2. Hami-Sami Dilleri Ailesi: Akatça, Arapça, İbranice

3. Bantu Dilleri Ailesi: Orta ve Güney Afrika’da yaşayan Bantuların dilleri bu gruba girer.

4. Çin Dilleri Ailesi: Çince ve Tibetçe bu ailedendir.

5. Ural- Altay Dilleri Ailesi:

a. Ural Kolu: Fince, Macarca, Samoyetçe

b. Altay Kolu: Türkçe, Moğolca, Mançuca

Türkçe dünya dilleri arasında yapı bakımından sondan eklemeli dil grubuna girer. Köken bakımından ise Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna bağlıdır.

Ural - Altay dillerinin özellikleri şöyle sıralanabilir.1. Ünlü uyumu vardır.

2. Sondan eklemeli bir yapısı vardır.

3. Sözcüklerde dilbilgisi bakımından erkek ve dişi tür ayrımı yoktur.

4. Bazı ekler çekim eki olmalarına rağmen yapım eki olarak da kullanılır.

5. Ses, yapı ve söz dizisi bakımından benzerlikler bulunur.

6. Türkçede ve Macarcada durum ekleri, çoğul ve iyelik eklerinden sonra gelir.

 

DİLİN İŞLEVLERİ

1.Göndergesel işlevi yada Göndericilik işlevi: Bir ileti dilin göndergeyi olduğu gibi ifade etmesi için düzenlenerek oluşturulmuşsa dil göndergesel işlevde kullanılmıştır. Bu başka bir ifadeyle dilin bilgi verme işlevidir. Burada amaç, gönderge konusunda doğru, nesnel, gözlenebilir bilgi vermektir. Bu işlev daha çok kullanma kılavuzlarında, nesnel anlatılarda, bilimsel bildirilerde, kısa not ve özetlerde karşımıza çıkar.

ÖRNEK: "İnsan beyninin düşünüp hayal ettiğini gösteren organ eldir."

“Atatürk,29 Ekim 1923’te Cumhuriyeti ilan etmiştir.”

2. Heyecana bağlı işlev: Bir ileti, göndericinin iletinin konusu karşısındaki duygu ve heyecanlarını dile getirme amacıyla oluşturulmuşsa dil heyecana bağlı işlevde kullanılmıştır. Bu işlev, göndericinin kendi iletisine karşı tutum ve davranışını belirtir. Bu işlevde çoğunlukla duygular, heyecanlar, korkular, sevinç ve üzüntüler dile getirilir, öznellik hâkimdir. Özel mektuplarda, öznel betimlemeler ve anlatılarda, lirik şiirlerde, eleştiri yazılarında dilin heyecana bağlı işlevinden sıkça yararlanılır.

ÖRNEK: "Ben bu davranışınızı etik bulmuyorum, siz yanlış davranıyorsunuz.".

“Aman Allahım,Cumhuriyet yürüyüşünde  ne  müthiş  bir kalabalık!”

3. Alıcıyı Harekete geçirme işlevi: Bu işlevde ileti alıcıyı harekete geçirmek üzere düzenlenmiştir. İletinin bir çeşit çağrı işlevi gördüğü bu işlevde amaç, alıcıda bir tepki ve davranış değişikliği yaratmaktır. Propaganda amaçlı siyasi söylevler, reklâm metinleri, genelgeler, el ilanları genellikle dilin bu işleviyle oluşturulur. Dilin alıcıyı harekete geçirme işleviyle hazırlanan metinlerde gönderici, iletiyi alanı işin içine sokmayı, onu sorgulamayı ister.

ÖRNEK: "Yemekhanede herkes sıraya girsin.”  “Odadaki pencereyi  kapat.”

4. Kanalı kontrol işlevi: Bir ileti, kanalın iletiyi iletmeye uygun olup olmadığını öğrenmek amacıyla düzenlenmişse dil, kanalı kontrol işlevinde kullanılmıştır. Gönderici ile alıcı arasında iletişimin kurulmasını, sürdürülmesini ya da kesilmesini sağlayan bu işlevde iletinin içeriğinden çok iletişimin devam ettirilmesi olgusu ağır basar. Törenlerde, uzun söylevlerde, aile yakınları ya da sevgililer arasındaki konuşmalarda; dilin kanalı kontrol işlevini yansıtan iletiler sıkça kullanılır.

ÖRNEK: "Beni anladınız değil mi?".  “Alo,sesim geliyor mu?

5. Dil ötesi (Üst dil) işlevi: Bir ileti dille ilgili bilgi vermek üzere düzenlenmişse o iletide dil, dil ötesi işlevde kullanılmıştır. Dilin dil ötesi işlevinde iletiler, dili açıklamak, dille ilgili bilgi vermek için düzenlenir.

ÖRNEK: “Türkçe sondan eklemeli bir dildir.”   “Adların yerine geçen sözcüklere adıl denir.”

6. Sanatsal işlev  ya da Şiirsel işlev:  Dil bu işlevde kullanıldığında iletinin iletmek istediği husus, iletinin kendisindedir. Bu durumda ileti, kendi dışında herhangi bir şeyi ifade etmez, yansıtmaz. Örneğin dilin şiirsel işlevde kullanıldığı metinler olan lirik anlatılarda ve şiirlerde şiirin amacı o şiirin kendisidir.  Dilin şiirsel işleviyle kullanıldığı metinlerde gönderici alıcıda hissettirmek istediği etkileri uyandırmak için, dili istediği gibi kullanır, yani kendi özgün üslubunu oluşturmak için bir anlamda dili yeniden yaratır. Edebi sanatlardan, karşılaştırmalardan, çağrışım gücü yüksek sözcüklerden yararlanarak imgeler oluşturur, sözcükleri daha çok yan ve mecaz anlamlarda kullanır. Edebi metinlerde dil şiirsel işlevde kullanılır.  Şiirsel ya da sanatsal işleve örnekler kısaca şöyle özetlenebilir; her türlü şiir, romanlar, hikayeler, öyküler, masallar ve diğer benzer sanatsal eserlerdir.

 

DİL-KÜLTÜR İLİŞKİSİ

Kültür; tarihsel,toplumsal gelişme süreci içinde meydana getirilen bütün maddi ve manevi değerler ile bunları oluşturmada ,sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünüdür.

Bir milletin dili,sanatı,edebiyatı,dini,örf ve adetleri,alışkanlıkları,hukuku…o milleti diğer milletlerden ayıran ve çoğunlukla müşterek olan yaşam tarzı   kültürü meydana getirir.

Toplumlar yüzyıllar boyu maddi ve manevi alanda çok değerli  eserler üretmişlerdir.Bu eserler gelecek kuşaklara dil sayesinde aktarılır.Örneğin İslamiyet ten önceki dönemde ve sonrasındaki eserler dil sayesinde günümüze dek yaşamışlardır.Bu nedenle dil önemli bir kültür taşıyıcısıdır.

DİL ve KÜLTÜRÜN  ORTAK ÖZELLİKLERİ

Dil ve kültür geçmiş ile gelecek arasında bir köprü vazifesi  görür.

Bir toplumun oluşmasında ve ayakta kalmasında ortak dil ve kültürün önemli bir payı vardır.

Kültür ve dil bir toplumun yaşayış biçiminden önemli izler taşır.

Kültür ve dil bir milletin en önemli ortak özelliklerindendir.

 

DİL ve KÜLTÜRÜN FARKLI ÖZELLİKLERİ

Kültür taşınandır,diltaşıyandır.

Dil bir iletişim aracıdır;kültür,dili de içine alan bir değerler bütünüdür.


REKLAMLAR


Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan yer sağlayıcı olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu nedenle, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, sorucam@gmail.com mail adresinden bize ulaşabilirler. Şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.